BİLİM DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ
  OKULDA ŞİDDET
 

                                              
                                                            Okulda şiddet
 
 

Yapılan bir araştırma, öğretmenlerin en çok sıra dayağı, öğrenciyi öğrenciye dövdürme, yüze tükürme ve direkt dayak atmayı cezalandırma yöntemi olarak kullandıklarını ortaya çıkardı.
Erzurum'daki 38 ilköğretim okulunda yapılan araştırmada, öğretmenlerin şiddet yanlısı oldukları ortaya çıktı. Yapılan araştırma sonunda öğretmenlerin yüzde 27,32'sinin öğrenciye fiziki ceza uygulayarak şiddete başvurduğu anlaşıldı.

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit Dilekmen, bölümde okuyan 110 öğretmen adayına mesleki uygulama dersinde öğretmenlerin sınıf içi olumlu ve olumsuz davranışlarını saptamak amacıyla Erzurum şehir merkezindeki 38 ilköğretim okulunda 14 haftalık gözlem yaptırdı. Bu gözlem sonucunda bir değerlendirme yapan Dilekmen, öğretmenlerin yüzde 27,32'sinin öğrencilere karşı şiddete başvurduklarını, yüzde 17,65'inin ise öğrenciye sevgiyle yaklaştığını tespit etti.

Olumsuz davranışlar

Yapılan incelemeye göre, öğretmenler cezalandırma olarak, sıra dayağı, öğrenciyi öğrenciye dövdürme, yüze tükürme ve direkt dayak atmayı tercih ediyor. Olumsuz davranışlarda ikinci sırayı ise yüzde 24,59 ile hakaret etme, alaycı ifadeler ve küçültücü sözler olan "mikroplar, geri zekalılar, aptal, salak, hayvan, öküz, eşek, senden adam olmaz, çüş, oha, rezil herif" gibi sözler söyleniyor. Sınıfta sürekli sinirli olan öğretmenlerin oranı ise yüzde 8,20, öğretim metotlarını etkin kullanamama yüzde 6,55, korkutarak kontrol 5,56, derste uyuma, öğrenciyi bir alt sınıfa göndermekle tehdit ve öğrencilerden kusursuz olmalarını bekleme, öğrenci karşısında sigara içme, sadece çalışkanlarla ilgilenme, değer vermeme yüzde 29 oranında.

Araştırmada öğretmenlerin öğrenciye sevgiyle yaklaşma oranı ise yüzde 17,65. 

Sevgi gören çocuklar daha çalışkan

Öğrencilere olumlu tepki veren öğretmenlerin sınıflarıyla, olumsuz tepki verenlerinki karşılaştırıldığında olumlu tepki verenlerin öğrencilerinin daha disiplinli ve çalışkan olduklarının gözlemlendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Dilekmen, "Öğretmenlerimiz öğrencilerine daima asil duygular ve zarif hareketler öğretmelidir. Öğrenciler, hakaret, kişilik bozukluğuna sebep olur." dedi. 
Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin altı okulda 1992 ve 2006 yıllarında yaptığı araştırma, aradan geçen 14 yılın öğretmen dayağını değiştirmediğini, hatta attığını gösterdi. Okullarda tekme atma oranı yüzde 11'den yüzde 13'e, tebeşir atma ve silgi fırlatma oranı yüzde 28.33'e yükseldi. Kulak ve saç çekme oranlarındaysa pek fazla değişiklik olmadı. Ayrıca öğretmenlerin her gün cezalandırma sıklığı yüzde 9.23'ten 13.66'ya çıktı. 

Öğrencilerin uyguladığı şiddetin sebeplerinden biri de, okulda gördükleri şiddet. Araştırmalar, dayak ve şiddete maruz kalan çocuklarda öfke, nefret, kin duyguları oluştuğunu ve buna bağlı olarak saldırganlık eğiliminin arttığını gösteriyor. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilim Fakültesi'den Prof. Dr. Dilek Gözütok, araştırma görevlisi Oğuz Er ve Cem Karacaoğlu'nun çalışması da öğretmen dayağının yıllar geçse de bir türlü bitmediğini kanıtlıyor. 

Araştırma Ankara'daki altı okulda, (Kurtuluş İlkokulu ve Ortaokulu, Kurtuluş Lisesi, Mehmet Emin Yurdakul İlkokulu, Alparslan Lisesi, Demetevler Ortaokulu ile adını açıklamak istemeyen özel bir okul) 14 yıl arayla gerçekleştirildi. 1992 yılındaki ilk araştırmada öğretmenlerin cezalandırma biçimi ve sıklığı, öğrencinin dayak sonrası hissettikleri ve döven öğretmenlerin özellikleri incelendi. 

2006 yılında bu okullarda aynı araştırma tekrar yapıldı. 1992 yılında 364 öğretmen, 596 öğrencinin katıldığı araştırmaya, 2006'da 217 öğretmen, 600 öğrenci katıldı. Sonuçlar çok çarpıcıydı. Çünkü aradan geçen 14 yıla rağmen okullardaki dayakta büyük düşüşler olmamış, hatta bazı dayak yöntemleri artmıştı.
1992-2006 Dayak Karşılaştırılması Araştırması'nın diğer çarpıcı sonuçları şöyle:

Öğretmenlerin öğrencileri cezalandırma sıklığında bir düşüş değil, aksine artış söz konusu. 1992'de her gün ceza veren öğretmenlerin oranı yüzde 9.23 iken, 2006 yılında yüzde 13.66'ya çıktı. Öğrencilerini haftada bir cezalandıran öğretmen oranı da arttı. Bu oran 1992'de 25.6 iken 2006'da 27.31'e yükseldi.

Dayaktan utananlar azalmış

Dayak karşısında öğrencilerin hissetiği duyguysa ağırlıklı olarak üzüntü. 1992'de dayaktan utanan çocuk sayısı 180 iken 14 yıl sonra bu rakam 58'e indi. Dayak karşısında kötü hissetme ve ağlama isteğinde olan öğrenci sayısı 1992'de 28, 2006'da 113. Çarpıcı sonuçlardan biri de kin, öfke ve korku duygusunun 14 yıl önceye göre azalmış olması.

Evi işe getiriyorlar!

Döven öğretmenlerin ortak özelliği özel yaşamlarında sorunlu ve mesleklerinde zayıf olmaları. 1992 yılında özel yaşamında sorun yaşadığı için okulda şiddet uygulayan öğretmenlerin oranı yüzde 31.04, 2006 yılında ise yüzde 54.70 oldu. 1992 yılında mesleğinde zayıf olan ve okulda şiddet uygulayan öğretmenlerin oranı yüzde 28.02, 2006'da yüzde 45.


Mesleğinde yeterli ve titiz olan öğretmenlerin dayak atma oranı da 14 yıl sonunda arttı. 1992 yılında öğrencilerini döven öğretmenlerden yüzde 8.73'ü mesleğinde yeterli olan öğretmenlerken, 2006 yılında bu oran 11.80'e çıktı. Döven öğretmenlerin 1992 yılında yüzde 10.74'ünü titiz öğretmenler oluşturuyordu. 2006 yılında bu oran da 17.50'ye yükseldi. 

 

 

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol