
Irak Savaşı resmen sona erdikten ve Amerika zaferini ilan ettikten sonra, Irak'ta bir gün olsun şiddet olayları dinmedi. Hedef genellikle işgal kuvvetlerine bağlı askerler oldu. Yine, işgal güçleri tarafından desteklenen bölgesel liderler ve siyasiler de direnişçilerin hedefi haline gelmişti. Irak'taki direnişin milli bir direniş olmadığı ve bazı organizasyonlardan doğrudan veya dolaylı yollarla destek aldığı ortada. Ancak şurası bir gerçek ki, bu direniş sivil bir direniş, ve uyguladıkları gerilla usülleriyle, işgal kuvvetlerine azımsanmayacak ölçüde zarar veriyorlar.
Irak direnişi, askeri tarihle ilgilenenlere, 2. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya'da ortaya çıkan aynı tür bir direniş örgütünü hatırlattı: Werwolf. Çünkü iki ülkedeki durum da birbirine çok benziyordu. İki ayrı diktatör tarafından yönetilen iki ayrı ülke. Diktatörlerin devrildiği savaş sonucu altyapısı tamamen yokedilmiş şehirler. Yasadışı ilan edilmiş politik bir parti ve kaçak olarak heryerde aranan parti üyeleri. İki ülkeyi işgal eden ana güç ise ABD. Amerikan zırhlı birliklerinden Yüzbaşı Brian Glasshof, zırhlı birliklerin resmi yayın organı Armor dergisinin Kasım 2004 sayısındaki makalesinde, isimsiz Irak direnişi ile, Werwolf isimli Alman direnişinin aynı mantıkla hareket eden iki ayrı direniş hareketi olduğunu söylüyor. Glassfof'a göre, benzerliklerinin ana sebebi ise, 1945'deki Almanya ile 2002'deki Irak'ın birbirine çok benzemesi.
Irak direnişini hergün gazete ve televizyonlarında görüyoruz. Ama Werwolf da neyin nesi?

Örgütün en göze batan eylemleri çoğunlukla suikastler olmuştu. Bunlardan en çok bilineni, şüphesiz Aachen kentinin Amerikalılar tarafından atanmış Nazi karşıtı belediye başkanı Franz Oppenhoff'un öldürülmesidir. Oppenhoff ve onun gibi işbirlikçilerin ölüm fermanını Heinrich Himmler vermiştir.

Bu suikast dışında, savaşın bitmesinden kısa bir süre önce, İngiliz Mareşali Sir Bernard Law Montgomery'nin yaveri Binbaşı John Poston da Werwolf tarafından öldürülmüştür. Berlin şehrinin Sovyet komutanı General Nikolai Berzarin 16 Haziran 1945'de, yani savaşın bitiminden yaklaşık 1 ay sonra Werwolf tarafından öldürülmüştür.
Batı Almanya'da Amerikan ve İngiliz konvoylarına saldıran ve sivil halk arasında propaganda faaliyeti yürüten Werwolf, Berlin Savaşı'nda da Volksturm(HalkFırtınası: sivil halktan kurulmuş savunma birlikleri) ile birlikte Ruslar'a karşı da savaşmıştı. Şehir içerisinde başarılı gerilla faaliyetleri göstermişlerdi. Kendilerine verilen SS Werwolf Gerilla Talimnamesi sayesinde gerekli taktikleri öğreniyorlardı. Bunları da her yaşta gerilla başarıyla uyguluyordu. Adolf Hitler'in 12 yaşındaki bir Werwolf üyesini, 20 adet Rus tankını imha ettiği için, Demir Haç madalyası ile ödüllendirdiği bilinir. Özellikle Berlin'de halka karşı korkunç bir şiddet uygulayan ve insanları sokak lambalarına asanların Werwolf örgütü olduğu sanılır ama bu yanlıştır. Werwolf'un da sivillere karşı şiddet eylemleri olmuştur ancak son dönem Nazi Almanyası'nda sadece siviller üzerinde terör icra etmekle görevli bazı organizasyonlar kurulmuştur.
Örgütün en küçük birliği, 1 lider ve 4 gerilladan oluşan 5 kişilik ekiplerdir. Bunlar çoğunlukla yüksek rütbeli subaylar veya çok önemli hedeflere saldırırlardı. Ya da sadece düşmanı taciz ederlerdi. Asla belirleyici çatışmalara girmez, düşmanla teması derhal keserlerdi. Karnaval Operasyon'u bu ekiplerin operasyonlarına bir örnektir.
Diğer bir birlik ise bir kaç küçük ekipten oluşan timler idi. Bunlar da arazi koşullarından ve diğer unusurlardan faydalanarak küçük çaplı operasyonlar yaparlardı. Düşmanla belirleyici çatışmalara girmekten kaçınırlardı.
En büyük birlikler ise, birkaç timin bir araya gelerek oluşturduğu bölük veya bölüklerdi. Bunlar genelde düzenli orduyla birlikte hareket ederler ve büyük çaplı operasyonlarda yer alırlardı.

Örgüt üyeleri çoğunlukla çocuklardan oluşuyordu. Bunlardan çok küçük olanlar hapis cezasına çarptırılıyordu ama, genelde 17 yaş üstü üyeler, özellikle de Amerikan veya İngiliz Ordusu'na karşı suç işledilerse, büyük ihtimalle casusluk suçuyla idam ediliyorlardı.
Hitler'in intiharının ardından yerine geçen Dönitz, tüm Werwolf gerillalarına eylemlerini durdurmaları emrini verdi. Almanya teslim olduktan sonra, Werwolf faaliyetleri tek tük eylemlerle devam etti. 1946'da Passau'daki Amerikalı sivillerin öldürülmesi olayı bunlardan en çok bilinenidir. Savaş sonrası, Amerikalılar yayınladıkları bir duyuruda, öldürülen her Amerikan askerine karşılık 20 Alman sivilin idam edileceğini belirtmişlerdi.
Örgüt artık halka da nüfuz edemiyordu. Sonunda, başarı şansı olmadığını anlayan organizasyon yavaş yavaş dağılmaya başladı. Birçok gerilla teslim oldu. En son teslim olan Werwolf birliği 1957'de müttefiklere teslim olmuştu.

Sonradan Almanya'da ortaya çıkan neo-nazi hareketleri, kendilerine Werwolf'u örnek almışlardır ve kendilerini onun devamı olarak görmüşlerdir.
Bakalım Irak direnişinin akıbeti ne olacak?
Fotoğraflar(Yukarıdan aşağıya):
-Elinde Panzerfaust'u ile poz vermiş bir Hitler Gençliği üyesi.
-Reichsführer SS Heinrich Himmler.
-Franz Oppenhoff
-Amerikalılar tarafından yakalanan 13 yaşında bir Werwolf gerilla savaşçısı.
-Bayern Eyaleti'nde faaliyet gösteren Werwolf gerillalarından bir grup.