BİLİM DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ
  ANKA KUŞU MARS'A KONDU
 

ANKA KUŞU MARS'A KONDU

Hedef Mars…

Büyüklüğü, uzaklığı, yaşam koşullarının Dünya’ya benzerliği gibi bilgiler insanoğlu tarafından öğrenilmeye başlandıktan sonra Mars; gökbilimcilerin her zaman bir numaralı hedefi olmuştur. Gerçekten de Mars gezegeni, büyüklüğü, Güneş’e olan uzaklığı, az da olsa var olan atmosferi gibi nedenlerle Dünya’dan sonra yaşam barındırmaya en elverişli yer olarak görülebilir.

Yaklaşık 50 yıl kadar önce; roket biliminin gelişmesi ve insanların Dünya’yı terk etmesinden çok kısa bir süre sonra gözler bu kez Mars’a çevrilmiş, soğuk savaşın da etkisiyle birbiri ardına Mars görevleri başlamıştır.

Mars Görev Tarihi

Fırlatma Tarihi
 Uzay Aracı
 Ülke
 Sonuç
Açıklama
10 Ekim 1960 Korabl 4
(Marsnik 1)
Rusya Başarısız Roketlerin üçüncü kademesindeki ateşleme sorunu nedeniyle 120 km’ye kadar çıktı ve geri dünyaya düştü.
14 Ekim 1960 Korabl 5
(Marsnik 2)
Rusya

Başarısız

Roketlerin üçüncü kademesindeki ateşleme sorunu nedeniyle 120 km’ye kadar çıktı ve geri dünyaya düştü.

24 Ekim 1962 Korabl 11
(Sputnik 22)
Rusya

Başarısız

Ulaştığı Dünya yörüngesinden kurtulup Mars’a gitmesi için 4. Kademe roket ateşlendiğinde parçalandı. Parçaları bir kaç gün daha yörüngede kaldı, ancak
daha sonra yere düştüler.

1 Kasım 1962 Mars 1
(Sputnik 23)
Rusya Başarısız Mars’a ulaşamadan araç ile iletişim kesildi. 19 Haziran 1963 de Mars’a 193 000 km uzaklıktan geçti.
4 Kasım 1962 Korabl 13
(Sputnik 24)

Rusya

Başarısız

Dünya yörüngesine ulaştı ancak son itici ateşlendiğinde araç parçalandı.
5 Kasım 1964 Mariner 3 Amerika Başarısız Amerikalıların Mars’a gönderdikleri ilk uzay aracıdır. Ancak çıkan bir arıza nedeniyle yanlış yörüngeye girdi ve çok büyük bir farkla Mars’ı ıskaladı.
28 Kasım 1964 Mariner 4 Amerika Başarılı Ay dışında bir gök cisminin yakın görüntülerini sağlayan ve Mars görevlerinde başarıya ulaşan ilk araç oldu. 14 Temmuz 1965’te gezegenin yüzeyine 9825 km. yaklaşır ve 22 yüzey görüntüsü gönderir. Böylece Mars’ta akıllı canlılar tarafından yapılmış kanalların var olmadığı kesinlik kazanır.
30 Kasım 1964 Zond 2 Rusya Başarısız Araç ile iletişim 4-5 Mayıs 1965′te koptu. 6 Ağustos 1965’te Mars’ın açığından geçti ancak iletişim sağlanamadığından hiç bir veri elde edilemedi.
27 Mart 1969 Mars 1969A Rusya Başarısız Fırlatıldıktan sonra üçüncü kademe roketi patladı ve Dünya’dan ayrılamadı.
2 Nisan 1969

Mars 1969B

Rusya

Başarısız

Fırlatıldıktan kısa bir süre sonra birinci kademe roketi patladı ve Dünya’ya geri düştü.

24 Şubat 1969 Mariner 6 Amerika Başarılı Mars’a yakın geçiş gerçekleştirdi  ve 3431 km uzaktan ekvator bölgesine ait 75 fotoğraf gönderdi. Ayrıca Mars atmosferinin büyük oranda CO2’den oluştuğunu keşfetti.
27 Mart 1969 Mariner 7 Amerika Başarılı Mars’ın yakınından geçti ve Güney kutup bölgesinde incelemeler yaptı. 3524 km’den
126 fotoğraf gönderdi.
8 Mayıs 1971 Mariner 8 Amerika Başarısız Araç, çıkan bir arıza yüzünden Atlantik Okyanusu’na düştü.
10 Mayıs 1971 Kosmos 419 Rusya Başarısız Başarı ile park yörüngeye oturtuldu. Mars’a gitmesi için ateşlendiğinde yanlış zamanlama yüzünden 12 Mayıs’da Dünya’ya geri döndü.
19 Mayıs 1971

Mars 2

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Rusya

Başarılı/

Başarısız

Biri yörüngede dönecek biri de yüzeye inecek iki ayrı araçtan oluşmakta olan araç Mars’a yaklaştığı esnada yüzey aracı inmek üzere yörünge aracından 27 Kasım’da ayrılır ancak gezegeni etkisi altına alan büyük bir toz fırtınasına yakalanarak düşer. Yörüngedeki ise fazla ayrıntılı olmayan fotoğraflar gönderir.

28 Mayıs 1971

Mars 3

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Rusya Başarılı Mars 2′nin ikizi olan araç yörüngeye başarılı bir şekilde girer. Hatta 2 Aralık 1971’de Mars yüzeyine yumuşak bir iniş yapan ilk insan yapımı araç olur. Ancak indikten 110 sn sonra Dünya ile iletişimi kesilir.
30 Mayıs 1971 Mariner 9 Amerika Başarılı Ay dışında bir gezegen yörüngesine yerleştirilen ilk uzay aracı aynı zamanda Mars’ın ilk insan yapımı uydusu olmuştur. Bir yıl boyunca her gün iki kere Mars’ın etrafında dolanır ve gezegenin tüm yüzeyini gösteren 7329 görüntü gönderir. Kızılötesi ve morötesi ışınlarla atmosferini inceler. Mars’ın uyduları Phobos ve Deimos’un yüksek çözünürlüklü ilk fotoğraflarını gönderir. Halen Mars’ın yörüngesinde dönmektedir ve en erken 2022 yılında Mars atmosferine gireceği düşünülmektedir.
21 Temmuz 1973 Mars 4 Rusya Başarısız 10 Şubat 1974 de Mars ile buluştu. Geri İtme-roketleri bir türlü ateşlenemedi. Hızını düşüremediği için Mars yörüngesine yerleşemedi ve gezegenin 2200 km yakınından geçerek güneş merkezli
bir yörüngeye oturdu.
25 Temmuz 1973 Mars 5 Rusya Başarılı 12 Şubat 1974 de Mars ile buluştu. Planlandığı gibi 25 saatlik bir yörüngeye yerleşti. 22 dolanım yaptı, 9 günde aldığı 60 görüntüyü gönderdi.
5 Ağustos 1973

Mars 6

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Rusya Başarılı /
Başarısız

Bu araç da üstünde bir yüzey aracı taşıyordu.

12 Mart 1974 de Mars ile buluştu. Mars’tan 48000km uzakta iken yüzey aracı ana araçtan ayrıldı. Ana araç ise Mars’a 1600 km yakın geçiş yaptı ve Güneş merkezli bir yörüngeye yerleşti. Yüzey aracı Mars atmosferine girişi esnasında üzerinde bulunan bilimsel aletlerle bir çok ölçüm yaptı. 224 saniye süren bu ölçümler neticesinde Mars atmosferi’nin tüm katmanları tam olarak anlaşılabildi. Ancak tıpkı Mars 2’de olduğu gibi yüzeye başarılı bir şekilde inemedi.

9 Ağustos 1973

Mars 7

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Rusya Başarısız Mars 6’da olduğu gibi,  hem yörünge hem de yüzey aracından oluşuyordu.  Ancak yörünge
aracı da bundan ayrılan yüzey aracı da Mars’a ulaşamayıp ıskaladılar ve Güneş merkezli bir yörüngeye oturdular. 
20 Ağustos 1975

Viking 1

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Amerika Başarılı Amerikalıların ilk yüzey indirme denemesidir ve başarıyla neticelenmiştir. 11 aylık yolculuktan sonra ilk etapta yörüngeye girer. Daha sonra 19 Temmuz 1976’da başarılı bir iniş gerçekleştirir.

5 Eylül 1975

Viking 2

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Amerika Başarılı Viking 1’in ardından 3 Eylül 1976’da yumuşak iniş gerçekleştirmiştir. Viking araçları 90
gün çalışmak üzere gönderilmelerine rağmen 6 yıldan fazla görev yapmışlardır. Yörünge araçları yaklaşık 52 bin yüzey görüntüsünü Dünyaya gönderirken yüzey araçları 4500 fotoğraf ile birlikte bir çok deney ve araştırma neticesini bildirmişlerdir.  
7 Temmuz 1988 Phobos 1 Rusya Başarısız Mars’a giderken iletişim koptu ve araç kayboldu.
12 Temmuz 1988 Phobos 2

 

Yörünge Aracı / Yüzey Aracı

Rusya Başarısız Mars’ın uydusu Phobos’a ulaşarak fotoğraflamayı başardı. Ancak yüzey aracını uydunun üzerine indiremeden iletişim koptu.
25 Eylül 1992 Mars Observer Amerika Başarısız 21 Ağustos 1993’te araç ile iletişim koptu ve Mars yörüngesine girmek yerine Güneş eksenli bir yörüngeye girerek kayboldu.
7 Kasım 1996 Mars Global Surveyor Amerika Başarılı

11 Eylül 1997’de Mars’ın yörüngesine giren uzay aracı 5 Kasım 2006 tarihine kadar çalıştığı 9 yıl boyunca 240 bin foto, 206 milyon spektrometrik ölçüm ve 671 milyon altimertik veriyi Dünya’ya gönderdi.

16 Kasım 1996 Mars 96 Rusya Başarısız Fırlatma başarısız oldu.
4 Aralık 1996 Mars Pathfinder Amerika Başarılı 4 Temmuz 1997 tarihinde Mars’a yumuşak iniş yapan Pathfinder, altı tekerlekli ve hareket kabiliyetine sahip bir robottu. 2,3 milyar veri
geçen ve Mars’ın nemli, sıcak bir geçmişi olduğunu tespit eden bir robot, daha sonra gönderilecek Rover araçlarına da örnek teşkil etti.
4 Temmuz 1998 Nozomi Japonya Başarısız Japon Nozomi uzay aracı yakıt problemi nedeniyle Mars yörüngesine ulaşamadı.
10 Aralık 1998 Mars Climate Orbiter Amerika

Başarısız

Mars’in atmosferinde incelemeler yapmak ve üç ay sonra gezegene varıp yüzeye iniş gerçekleştirmesi beklenen Mars Polar Lander’a da rehberlik etmesi düşünülerek gönderilen araç, kayboldu. Yapılan araştırmalar neticesinde, projeyi yöneten iki farklı ekipten biri metrik ölçü birimlerini kullanırken, bir diğeri İngiliz ölçüleri olarak bunları değerlendirmiş; dolayısıyla “metre” ile “feet” arasındaki farkın yarattığı sapmayla Climate Orbiter gezegene olması gerekenden çok daha fazla
yaklaşarak atmosferde yanmıştı.
3 Ocak 1999 Mars Polar Lander Amerika Başarısız Gezegenin Güney Kutbuna iniş yapması ve tıpkı Phoenix aracı gibi su ve buz araştırması
yapması planlanmıştı. Polar Lander’dan alınan en son sinyal, araç gezegene ulaşmadan hemen önce gelmişti. Bir sonra gelmesi beklenen sinyal, araç yere indikten sonra gelecekti. Ancak araçtan bir daha
sinyal gelmedi. Bunun üzerine NASA uzay aracını aramaya koyuldu. Araçla radyo
bağlantısı kurulamayınca,  Mars’ın yörüngesinde dolanmakta olan Mars Global Surveyor uzay aracı, Polar Lander’in yüzeyde inmiş olabileceği yerleri görüntüledi. Araca ya da daha belirgin olabilecek paraşütüne ait hiçbir ize rastlanmadı. Sonuç olarak akıbeti tam olarak bilinmemekle birlikte; ya Mars’ın güney kutbuna ineceği sırada motorunun zamansız durduğu ve dengesini yitirerek düştüğü ya da gezegeni ıska geçip uzayda kaybolup gittiği tahmin ediliyor
7 Nisan 2001 Mars Odyssey Amerika Başarılı Kızıl gezegen Mars‘a bugüne kadar gönderilen en nitelikli uzay aracı olan ve ismini 2001 Space Odyssey filminden alan Mars Odyssey, üzerinde bulunan yüksek çözünürlüklü kameralar ile Mars yüzeyini
fotoğraflıyor

2 Temmuz 2003

Mars Express
Yörünge Aracı /
Beagle 2 Yüzey Aracı
ESA Başarılı /
Başarısız
Avrupa uzay Ajansı tarafından gönderilen Mars Express isimli yörünge aracı üzerinde Beagle 2 adlı yüzey aracını da Mars’a götürdü. Mars Express yörüngeye girerek yüksek çözünürlükte resimler göndermeye başladı ancak Beagle 2 bilinmeyen bir nedenle yere çakıldı.
10 Temmuz 2003 Mars Exploration
Rover - Spirit
Amerika Başarılı 4 Ocak 2004’te Mars’taki Gusev kraterine inen Spirit isimli altı tekerlekli robot 4 yılı aşkın bir
süredir görevine devam ediyor. Bu güne kadar kilometrelerce mesafe kat eden
Spirit, binlerce fotoğraf ve eşsiz veriyi Dünya’ya
göndermeyi başardı.
7 Temmuz 2003 Mars Exploration
Rover - Opportunity
Amerika Başarılı

25 Ocak 2004’te Mars’a inen Opportunity de tıpkı ikiz robotu Spirit gibi 4 yılı aşkın bir süredir görevini başarıyla sürdürüyor.

12 Ağustos 2005 Mars Reconnaissance Orbiter

Amerika

Başarılı Şimdiye dek Mars’a gönderilmiş en gelişmiş ve en güçlü uzay aracı olan Mars Reconnaissance Orbiter, diğer tüm araçların göndermiş olduğundan çok daha fazla bilgiyi elde edecek. Şimdiye dek gönderdiği verilerin boyutu 26 terabite ulaşmış durumda. Mars’ın iklim yapısı, atmosfer özellikleri ve yüzey altındaki donmuş su kütlelerini araştıracak olan uzay aracının bir diğer görevi de, gelecekte Mars’a gidecek uzay araçları için uygun iniş yerleri keşfetmek.
4 Ağustos 2007 Phoenix
Mars Lander
Amerika Başarılı Motorlarını kullanarak Kuzey Kutbuna 26 Mayısta yumuşak iniş yapan araç, veri göndermeye başladı. 

Yukarıdaki liste analiz edilecek olursa, ilk göze çarpan başarısız görev çokluğu. Mars’a yapılan uçuşların üçte ikisi başarısızlıkla sonuçlanmış Öte yandan yanlış hesap birimi kullanmak gibi basit, ancak neticeleri ağır hatalarını bir kenara bırakırsak, Amerikalıların Mars görevlerinde daha başarılı olduklarını söyleyebiliriz.

Phoenix Görevi

Phoenix uzay aracı, 1999 yılında akıbeti tam olarak anlaşılamayan ve görevi başarısızlıkla sonuçlanan, muadili Polar Lander ile benzer görevleri yerine getirmek üzere geçen yıl Ağustos ayında fırlatılmıştı. Mars’ta; geçmişte yaşam olup olmadığını, su ve buz bulunup bulunmadığını araştıracak olan Phoenix (Anka Kuşu), 4 Ağustos 2007 günü yerel saatle, sabah 5:26 ‘da (TSİ 12:26) yaklaşık 10 ay sürecek yolculuğuna başlamıştı. Delta II roketi ile uzaya çıkan Phoenix, başta kazandığı yüksek hız sayesinde Dünya’nın çekiminden kurtularak Mars’a doğru fırlamıştı. 600 milyon km’nin üzerinde mesafe kateden ve nihayet yolculuğunu tamamlayan Phoenix, bilim adamlarının elinde adeta tırnak bırakmaksızın 26 Mayıs günü Mars’ın Kuzey Kutbuna yakın bir yere yumuşak inişini gerçekleştirdi. NASA çalışanları arasında büyük coşkuyla karşılanan sinyaller, görevin Mars ayağının başarıyla başladığının habercisi oldu.

Phoenix’in inişi oldukça zordu ve inmek için seçtiği yöntem 1975 yılında gönderilen Viking araçlarından bu yana gerçekleştirilememişti. Phoneix aracının inişini diğer bir çok Mars Uzay aracından ayıran özellik, yere kontrolsüz serbest düşüş yapmak yerine son ana kadar motorlarını kullanarak kontrollü iniş gerçekleştirmesiydi. Bu metod en son 33 yıl önce Viking 1 ve Viking 2 araçlarında başarıyla gerçekleştirilmişti. Ancak ondan sonraki bir takım denemelerde motorların erken kapanması gibi nedenlerle bu iniş metodunda başarılı olunamadı. NASA, bu nedenle genelde bir hava yastığı içerisine koyduğu uzay aracını belli bir hıza kadar yavaşlatmayı ve belirli bir yükseklikten kontrolsüz şekilde yere düşürmeyi yeğledi. Bu tarz iniş diğerine nazaran daha az riskler ihtiva etmesine karşın, uzay aracının selameti açısından pek uygun bulunmuyor. Zira bu düşüş esnasında araçların hassa cihazlarının hasar görebilmesi riski epey fazla oluyor. Diğer bir deyişle, serbest düşüş metoduyla inmek üzere gönderilen uzay araçlarına daha hassas ölçümler yapabilecek cihazlar konamıyor. İşte bu bu nedenlerle NASA, daha zor olmasına karşın kontrollü inişi yeğliyor.

Phoenix’in görevi gereği Mars yüzeyinde düz bir araziye inmesi gerekiyordu ve bunun için de dikkatli bir şekilde iniş alanının belirlenmesi ve aracın buraya yönlendirilmesi şarttı. Dünya’dan milyonlarca kilometre uzaklıktaki böyle bir hedefe nokta atış yapmak gerçekten zor. Bu nedenle görev yetkilileri aracın Mars’a yolculuğu sırasında birkaç yörünge düzeltmesi yapma ihtiyacı duydular. Her yörünge düzeltme manevrası ile inişin yapılacağı noktanın olasılığı daha da artıyordu. Aşağıdaki şekilde Phoenix’in Dünya’dan ayrılışından itibaren yapılan Yörünge düzeltme manevralarını görüyorsunuz. Yol boyunca 5 adet YDM yapıldı ve iniş anından bir gün ve saatler önceki iki manevra düzeltme fırsatı hedeften herhangi bir sapma olmadığından dolayı es geçildi.

Phoenix İniyor

Yukarıda bilim adamlarına tırnak yedirten diye tanımladığımız aslında Phoenix’in inişinden önceki son yedi dakika kastediliyor. Çünkü uzun yolculuğunun en heyecanlı anları inişten önce atmosfere girişi ve “Giriş - Alçalma - İniş” olarak tanımlanan, hatta “7 dakikalık dehşet” diye de tabir edilen zaman… Bu an görevin en kritik bölümünü oluşturuyor ve görevin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilecek en önemli kısım olarak değerlendiriliyor. Görevin diğer en önemli kısmının, fırlatma aşaması olduğunu hatırlatalım.

 

İnişten yaklaşık 20 dk önce Mars yörüngesindeki Mars Express Phoenix’i dinlemeye başladı ardından Phoenix Mars Odyssey üzerinden Goldstone DSN(Digital Space Network) istasyonuyla iletişime geçti, aynı zamanda Dünya üzerinden Green Bank radyo teleskoplar da UHF bandından Phoenix’i dinliyorlardı. İnişten 13 dakika önce (TSİ 02:40) Phoenix atmosfere giriş için dönüşe başlıyor ve bu yaklaşık 1.5dk sürüyor. İnişten 10 dakika önce Phoenix UHF radyosuyla telemetri(yön bilgisi) yayınına başladı. Bundan önceki yayınında sadece aracın hayatta olup olmadığına dair sinyaller yollanıyordu.

TSİ 02:46’da Phoenix Mars atmosferine giriş yaptı. Bu bahsedilen 7 dakikalık dehşetin başlangıç anıydı. Dünya atmosferin kadar yoğun olmasa da Mars atmosferi Phoenix’in 15.000km/sa hızla girişi sebebiyle sürtünme kuvvetinin etkisiyle aracı ısıtmaya başladı. Phoenix üzerindeki ısı kalkanı dışarda binlerce kelvin sıcaklığa rağmen aracın kendisinin oda sıcaklığına olmasını sağlıyordu. Isı kalkanına rağmen Phoenix yaklaşık 30sn’lik bir plazma kesintisine uğradı(haberleşme kesintisi).Kesintinin bitimiyle Phoenix Mars Odyssey ile haberleşmesini 32kbps (kilobit/sn) yükselterek daha detaylı bilgiler göndermeye başladı. Bu anda Mars Recoinnaissance Orbiter tarafından Phoenix’in iniş anını görüntülenmeye çalışılacaktı ve 2. gün gelen fotoğraflarda bunun başarıyla gerçekleştirildiği Phoenix’in paraşütlü fotoğrafın yayınlanmasıyla öğrenildi.

Fotoğrafta; 10 kilometre genişliğindeki Heimdall Krateri ve paraşütünü açmış şekilde inişini sürdüren Phoenix aracı görülmektedir.

İnişten yaklaşık 3 dk sonra paraşüt açıldı ve Phoenix hızını yavaş yavaş azaltmaya başladı. Bunu ısı kalkanının fırlatılışı ve ayakların açılışı izledi. Artık inişe 2 dk kalmıştı ve Phoenix en son yükü olan kabuktan da kurtuldu. Bunda sonra yoluna serbest bir şekilde sabit hızla devam edecekti. İnişin sarsıntısız ve düzgün olması için araçtaki 12 iniş roketi çalıştırıldı ve geri sayım başladı. TSİ ile 02:53:44’de Phoenix Mars yüzeyine indi! Haber, radyo dalgalarının ışık hızında yol alması ve Mars-Dünya arasının yaklaşık 15.3 ışık dakikası olması nedeniyle bize ancak 15 dk sonra geldi.

Bundan sonraki ilk adım iniş nedeniyle oluşan tozun dinmesini beklemek ve güneş panellerini açmak. Phoenix görev boyunca Güneş enerjisiyle çalışacağından güneş panellerinin önemi çok büyük; ilk gönderilecek görüntülerde güneş panellerinin doğru açılıp açılmadığı kontrol edilecekti. Nitekim Phoenix üzerindeki kamera ile alınan ilk görüntülerde güneş panelleri doğru bir şekilde açıldığı görüldü.

En çok merak edilen ise gönderilecek ilk yüzey fotoğraflarıydı. Aşağıdaki fotoğrafta Phoenix’in gönderdiği ilk yüzey görüntüsünü görüyorsunuz. Tahmin edildiği gibi Phoenix düz bir araziye iniş yapmıştı ve etrafında yüzey şekilleri seçilmiyordu. İlk gelen görüntüler bir çok fotoğraf ve aletlerin doğru konumlandırılma bilgilerini içerdiğinden yüksek çözünürlüklü gönderilmiyorlardı. Bu yüzden detaylı analizler için ileriki günlerdeki fotoğraflara başvuruldu.

 

Yüzeyden gelen ilk fotoğraflarda yüzeydeki poligon şeklindeki yapılanmalar ilk dikkati çekti. Bilindiği gibi düşük basınç nedeniyle Mars yüzeyinde katı ya da sıvı su bulunmuyor. Bunun öncesinde yörüngedeki uydularla alınan radar görüntülerinde yüzeyin birkaç santimetre altında katı buz olduğu görülüyordu. Yukarıdaki toprak yapısının oluşumunda yerin altındaki buzun rol oynadığı düşünülüyor. Dünya’da kutup bölgelerinde sıcaklık değişimleriyle donan ve çözünen buzun etkisiyle de benzer şekiller oluştuğu göz önüne alındığında, bu görüntüler su arayışı adına büyük bir ipucu teşkil ediyor.

Dünya ile Phoenix haberleşmesi iki seans halinde gerçekleşiyor. Sabah Dünya’dan Phoenix’e günlük emirler gönderiliyor, akşam seansında ise Phoenix biriktirdiği verileri Mars Recoinnassance Orbiter (MRO) ya da Mars Odyssey üzerinden geri gönderiyor. Mars yörüngesindeki araçlar da Kutup bölgelerine yakın geçişler yaptıklarından( yaklaşık 2 saatte bir) haberleşme sorun olmuyor. Ancak görevin üçüncü gününde, MRO üzerindeki UHF radyoya erişilememesi sonucu Phoenix’e günlük emirler gönderilemedi ve bir günlük gecikme yaşandı. O gün içerisinde, deneyler için toprak örneği alacak robot kolunun deneyleri yapılmaya başlanacaktı, fakat bu deneyler bir gün sarktı. Neyse ki problem ilerleyen günlerde çözüldü. Görev ekibi tarafından yapılan açıklamaya göre haberleşme için hem MRO hem de Mars Odyssey kullanılabiliyor, o yüzden bu durum görevin işleyişini etkilemeyecek. Nitekim bir sonraki gün Phoenix’e emirler Mars Odyssey üzerinden gönderilmiş ve görevin planlandığı şekilde devam etmesi sağlanmıştır.

Görevin bilim merkezi olan Tucson’da, görevle alakalı sık sık brifing yapılıyor ve görevin gidişatı hakkında basın mensupları aracılığıyla kamuoyu bilgilendiriliyor. Yapılan ilk brifingde özellikle geçen günlerde duyurulan haberleşme aksaklığı üzerinde duruldu. Ancak yetkililerin; olayın abartılmasından duydukları rahatsızlık gözlerden kaçmadı. Yapılan açıklamada MRO üzerindeki radyonun artık çalışır vaziyette olduğunu ve çalışmasa dahi bunun çok gündelik bir problem olduğu, bu gibi küçük problemler için yedek planlarının olduğu belirtildi.

Görevinin başında olan Phoenix, üzerindeki aletlerini teker teker test etmeye ve yüksek çözünürlükte, detaylı, panaromik resimler göndermeye başladı. İlk gün gönderdiği siyah beyaz ve düşük kalitedeki resimlerin yerini ikinci günden itibaren renkli ve detaylı resimler almaya başladı. Ayrıca robot kolunun ilk denemesi yapıldı ve başarıyla sonuçlandı. Bulunduğu yerden çıkarılarak eklemleri kontrol edildi. Robot kolunun şu ana kadar testlerde olduğu gibi sorunsuz bir şekilde hareket ettiği gözlendi. Yetkililer, yakın bir zamanda, yüzeyi robota öğreterek kazma çalışmalarına başlamayı planlıyorlar. Aşağıdaki görüntüde robot kolunun çalışacağı alanın topoğrafik haritası görülüyor. Fotoğrafta oluklar kırmızı renkle, polygon merkezileri ise mavi ile işaretlenmiş. Bu alanın detaylı incelenmesi çok önemli çünkü kazma sırasında toprağın bir kısmı yan tarafa yığılacak ve bu toprağın kazı alanını minimum etkilemesini istiyorlar.

Yukarıdaki animasyon, robot kolun hareket ettirilmesi sırasında elde edilen 6 fotoğrafın birleştirilmesiyle elde edildi.Fotoğrafta robot kolun üzerindeki “bio-barrier” ‘dan kurtuluşunu görüyorsunuz. Bu, araç yapılırken robot kolun steril koşullarda kalması için metalik bir kap. Bunun önemi robot kolun yanında Dünya’dan herhangi bir organik madde-canlı göndermemesi için. Bu çok yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. O yüzden bu parça ciddi bir şekilde korunuyordu.

Görev ekibi yavaş yavaş kazı görevi için hazırlıklarına başladı. Bu konuda en büyük hazırlık öncelikle çalışma alanının detaylı incelenmesi ve analizinin yapılması. Bu alandaki bölgeleri yavaş yavaş isimlendirmeye başladılar. İsimlendirmeleri de çok hoş; çoğu peri masallarından, halk hikayelerinden ya da fantastik edebiyattan alınma isimler.

Bu fotoğrafta görülen “National Park” çizgisinin sol kısmını daha fazla bilgi alana kadar dokunmayı planlamıyorlar. İlk kazı deneylerlerini ise bu çizginin sağ bölgesinde yapacaklar. Nedeni sorulduğunda “Burayı görev sonuna kadar mutlaka deneyeceğiz, ama ne zaman ve nasıl olacağı belirli değil, daha dün moloz yığınlarıyla doldurduğumuz yerden örnek almak şimdilik pek ilgimizi çekmiyor” gibi bir cevap geldi.

Mars’ta Hava Durumu

Mars’taki hava raporu da günlük olarak ölçülüyor. Hava sıcaklığı gündüz maksimum -30 dereceye kadar çıkarken akşamları artan rüzgarın da etkisiyle -80 derceye kadar düşüyor. Ortalama bu sıcaklık endeksi her gün tekrarlanıyor. Bir uzay aracının çalışması için oldukça zorlu bir koşul. Basınçta da büyük değişiklik yok, 8,5 milibar seviyesinde. Havadaki toz oranı gittikçe artıyor, bu görüşü de yavaş yavaş etkilemeye başladı. Fakat şimdilik Phoenix’e olumsuz bir etkisi söz konusu değil. Atmosferin üst kısımlarında çok az toz hareketi gözleniyor fakat herhangi bir problem oluşturmuyor. Alet aracın üzerinde açılan bir lazer ile atmosferdeki toz oranının ölçümünü yapıyor. Lazer iki dalga boyunda ışın gönderiyor, biri görünmeyen, biri de lazerin yeşil ışığı. Alet yüzeyden itibaren 20km’ye kadar analiz edebiliyor. Meteoroloji aletinin açılıp ışını ilk gönderdiği anın fotoğrafları çekildi. Aşağıda elde edilen fotoğrafların birleştirilmesiyle oluşturulan animasyon var:

Aşağıdaki birleştirilmiş görüntüde ise Phoenix’in üzerinde bulunan rüzgar ölçme aleti görülüyor. Alet son derece basit çalışma prensibine sahip. Aşağıya doğru sarkan cisim rüzgarın etkisiyle sallanıyor. Bu şekilde rüzgarın yönü ve şiddeti tespit ediliyor. Böylece Mars atmosferinin de dinamik bir yapısı olduğunu rahatça gözleyebiliyoruz:

Görevde Son Durum

Son gelen Panaromik resimler oldukça detaylı veriler içeriyor. Bunlar büyütülerek incelendiğinde, iniş alanının yaklaşık 10 km kadar uzağında platolar tespit edildi. Ayrıca robot kol yardımıyla ilk etap kör nokta olarak tabir edilen Phoenix’in altı da fotoğraflandı. Burada bilim adamlarını bir sürpriz bekliyordu.

Fotoğrafın orta kısmında, toprak yüzeyden farklı bir oluşumun yer aldığı tespit edildi. Rengi ve düzlüğü ile etrafından kolaylıkla ayrılıyor. Bunun iniş sırasında “thruster”ların etkisiyle yüzeye çıkartılmış buzun etkisi olabileceği düşünülüyor. Fakat bu konuda kesin bir şey söylenmedi. Bunun yüzey altındaki buz kütlelerinin buharlaştıktan sonra içindeki magnezyum ve sülfür gibi minarellerin kalıntıları olabileceği olasılığı da var. Bu tip oluşumlara eski Mars inişlerinden Viking 2′nin iniş bölgesinde de rastlanıldığı hatırlatıldı ve ilk denemeler yapılana kadar herkesin sabır etmesi gerektiği söylendi.

Bu güzel haberden sonra üzücü bir haber geldi. Phoenix üzerinde kazı sonucu toprağı alıp asıl deneyleri yapacak olan TEGA aletinin iyon kaynağında bir kısa devre oluştuğu belirtildi. Kısa devre sonucu şu anda alet kullanılamıyor fakat ekip sorun üzerinde çalışıyor. En yakın zamanda bu sorunu halledeceklerini umuyorlar. TEGA aleti buzu analiz edecek bir odaya sahip. Yüzeyden alınan toprak örnekleri bir tavaya konuyor, ısıtılıyor ve gazların buharlaşması bekleniyor. Buharlaşan gazların içerikleri incelenerek toprağın yapısı üzerinde bilgi ediniliyor. Örneğin buzun varlığı oluşacak su buharı ile kanıtlanacak.

Bilim ekibinin ilk testleri TEGA aleti ile yapılması planlanmıştı fakat bu sorun nedeniyle ilk testleri MECA(Microscopy, Electrochemistry, and Conductivity Analyzer) aletiyle yapmaya karar verdiler. Görünüşe göre ilk toprak örneği MECA ile incelenecekmiş gibi duruyor. Bilim ekibinden yetkili, her gün yeni gelen verileri incelemekle kalmayıp önümüzdeki günlerdeki çalışmalar için de stratejiler ürettiklerini belirttiler. Hatta ilk 22 gün için stratejilerinin hazıra yakın olduğunu söyledi. Bilim çalışmalarının başlayabilmesi için öncelikle çevrenin çok iyi keşfedilmesi ve toprağın yapısı hakkında iyi fikir edinilmesi gerekiyor. Bu süreç tamamlandıktan sonra görevi bilim ekibi devralacak.

Ayrıca bu yazı kaleme alındığı esnada robot kolun ilk defa Mars toprağı ile temas ettiği ve küreğine bir miktar Mars toprağı doldurduğu bilgisi ulaştı. Deney sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyoruz.

Proje yönetiminde görevli bir yetkili, görevin sorunsuz devam ettiğini, ekibin çok hızlı bir şekilde çalıştığını ve motivasyonunun çok yüksek olduğunu belirtti. Günlük verilerin gelmesini ekip sabırsızlıkla bekliyor ve veriler geldikten sonra hummalı çalışma başlıyor. Phoenix’den görüntülerin alındığı öğleden sonra seansı gittikçe geriye doğru gidiyor, bu da Mars gününün Dünya gününden uzun olması nedeniyle oluşuyor. Yani ilerde görüntüler ekibe gece saatlerinde gelecek. Şu anda gelinen noktada aracın donanım testlerini tamamlamak üzere olduğu, küçük sürprizler dışında her şeyin yolunda gittiği belirtildi. En önemli konulardan olan robot kolunun da sorunsuz çalıştığı tekrar dile getirildi.

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol